Hamd alemlerin Rabbi olan Allah´a mahsustur. Salat ve Selam, Hz. Muhammed (sav)´in, O´nun Ashabının, yolunda gidenlerin üstüne olsun. Vahdet nedir? Yenen bir şey midir? İçilen bir şey midir? Yoksa gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz yıldızlardan birinin ismi midir? Ben Müslüman´ım diyen ve bir çok Müslüman´ında bu kelimeden habersiz olduğunu görüyoruz. Vahdet; birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmaya denir. Vahdet mü´minlerin yolunda olmak ve mü´minlerin yoluna sahip çıkmaktır. Allahu Teala nisa süresi 115. Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor. ‘´Kim kendisine doğru yol besbelli olduktan sonra peygamber´e karşı çıkar, mü´minlerin yolundan başkasına uyup giderse onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir gidiş yeridir.´´ Mü´minlerin yolu, itikad ve amelde mü´minlerin tuttuğu tevhid yolu ve sağlam dindir ki, Allah´a, Allah´ın Rasulü´ne ve mü´minlerin emirine itaat yoludur. Vahdet için Allah´a, Allah´ın Rasulü´ne ve mü´minlerin emirine itaat etmemiz farzdır. Müslümanların aynı değerlere inandıkları halde aynı mücadele yoluna kavuşmamış olmaları, müşterek düşmana karşı müşterek mücadelede buluşmamaları, bu ümmetin vahdet olmamaları meşru hedefe ulaşmada en büyük zorluk olarak karşımızda durmaktadır. Bu hastalığı çözmenin yolu, İslam imanından kaynaklanan vahdeti Müslümanların gündemine, gönlüne, gününe ve güncel meselelerine taşımaktır. Bu ümmete son zamanlarda bulaşan en tehlikeli hastalık, ‘anlaşmazlık ve muhalefet´ hastalığıdır. Her şeyde ve her yerde ihtilaf. Öyle ki; bu hastalık inançları düşünceleri, tasavvur ve görüşleri içine aldığı gibi, zevkleri davranışları ve ahlakı da etkilemektedir. Müslümanların arasındaki ayrılıkları ortadan kaldırmayı esas alan Kur´an ve sünnet , Müslümanların birbiriyle olan ilişkilerindeki safiyeti bulandıracak, kardeşliği zedeleyecek her şeyi, iyileştirilmesi gereken birer hastalık olarak görerek, tedavi yoluna girmiştir. Allaha ortak koşmadan sonra İslam´ın kınadığı şeylerin başında ümmetin ayrılığa düşmesi gelmekte, Allah´a imandan sonra, İslam, mü´minlere birlik ve beraberlik içinde olmalarını emretmektedir. (1) Allahu Teala Enbiya süresi 92. Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor. ‘´ Mu-hakkak ki bu tek bir ümmet olarak sizin ümmetinizdir! Ben, sizin Rabbinizim! O hâlde bana kulluğunuzun bilincine erin!´´
Hz peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor. “Cemaat rahmet, tefrika (ayrılık çıkarma) azaptır.” (2) Hz peygamber (s.a.v.) şöyle buyuruyor. “Bereket, cemaatle beraberdir.” (3) Evet vahdet olmalıyız, ayrılık düşmanların üstünlüğü demektir. Şöyle bir slogan atarak yazımızı tamamlıyalım. ‘´ VAHDET FANTAZİ DEĞİL FARZDIR.´´ Fi emanillah.