,

Hatice Alkan


ADAMAK VE ADANMAK ÜZERE


 

Bu zamanda manası unutulmuş, içi boşaltılmış ve anlayamadığımız iki kelime ve iki örnek, Hanne ve Meryem. İmran karısı ‘´Rabbim karnımdakini tümüyle hür birisi olarak yalnızca sana adadım, benden kabul buyur. Şüphesiz  sen işitensin, bilensin ‘´ derken niyeti çok önemliydi. Ve Allah´ın cevabı İsa´yı vermekle oldu. O  Mesih´di, müjdeydi.

Hanne bir anne, hiç sahip olmadığı ve bir daha sahip olamayacağı çocuğunu bağışlarken ne düşünüyordu.  Akıl  bazen devreden çıkar ve ondan daha değerli  kalp ile hareket eder. Aklına iman eden ruhsuz insanlar bu adamayı  anlayamazlar. Kalpten istemeseydi  Hanne , karşılığını öyle alamayacaktı.

Adamak; elinde olanı ,asıl sahibine teslim etmek ve adanmak sadece O´na..İnsan dünyada  kendini neye vakfederse onun adağı olmuştur. İnsan   harcamamak ve harcanmamak için adamalı.

Duruşumuz nasıl olmalı? Tevazulu ve pazarlıksız bir şekilde.´´ Allah´ım ben bunları senin için yaptım karşılığında şunu isterim´´demek , imani zayıflık göstergesidir.  Karşılığını misliyle veren Allah´a bize bu nimetin tadını tattırdığı için şükretmeliyiz. Kendimizin, ailemizin ve sevdiklerimizin hatta yaşamın kendisinin emanet olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.

Adarken Gazze´ li anne gibi

Mescid-i Aksa´nın bekçileri gibi

Engelli yavrusuna bakan anne gibi

Yaşlı anacığına bakan evlat gibi

……

Niyet hayr, Akibet hayr inşallah…Selam ve dua ile..