,

İbrahim Çoban


İnsanlık nereye gidiyor ?


 

 

 

Kötülüklerin zirve yaptığı günler yaşıyoruz.

Gözü dönmüş caniler, yeryüzünde hâkimiyetlerini kurmak için her yolu deniyorlar.

İnsanları birbirlerine düşürüp, türlü cinayetler işliyor/işletiyorlar.

En büyük acılar da ne yazık ki, Müslüman coğrafyada yaşanıyor.

Allah´ın kitabını terk edip, dünyanın büyüsüne kapıldığımızdan olsa gerek yaşadığımız coğrafyada her gün masum insanların kanı akıtılıyor.

Zulüm kol geziyor.

Bombalar patlıyor, kanlı cinayetler işleniyor.

 

Ne yazık ki insanlık tarihi türlü sapkınlıklarla doludur.

İnsanlar var oldukları günden beri, tükenmeyen arzularının peşinde koşarak ömürlerini tüketiyorlar.

Bizler yolumuzu her sapıttığımızda da, yüce Allah elçiler gönderiyor.

Bizi doğru yola davet ediyor.

Kimimiz, elçilerin davetine uyarak güzel işler yapıyoruz.

Kimimiz de bu çağrıyı duymazdan geliyoruz.

Yüce Allah bu durumu Yüce kitabımız Kur´an-ı Kerim´de şöyle anlatıyor:

“Sizden önce gelip geçenlere de nice peygamberler gönderdik.

 Kendilerine gelen her peygamber ile alay edip durdular.

Bunlardan daha zorba olanları da silip süpürdük, gelip geçenlerin örnek hikâyeleri (ilâhî kitaplarda) daha önce de anlatılmıştır.” (Zuhruf Suresi: 6-7-8. Ayetler)

Allah´ın elçilerine bir süre uyup güzel işler yapan insanların bir kısmı, zaman içinde yine yoldan çıkıyorlar.

Yüce Allah bu durumu da bizlere şöyle haber veriyor:

“İman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah, onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.” (NİSÂ Suresi 137. Ayet)

Yoldan çıkanların en tehlikelileri ise;

Yaptıkları kötülüklere Allah´ın kitabını referans gösterenler oluyor.

Bunlar, önce Allah´ın elçileri ile gönderdiği kutsal kitabı kendilerince değiştiriyorlar.

Allah, “yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, cana kıymayın” diye emrediyor.

Onlar ise bu emirleri evirip çevirip, işleyecekleri cinayetlere zemin hazırlıyorlar.

Hunharca cinayetler işleyip, insanların mallarına, ırzlarına tecavüz ediyorlar.

Bu sapkınlığın en son örneği birkaç gün önce Mısır´da yaşandı.

İslam adına savaştığını iddia eden sapkın bir kitle, Mısır´da Cuma namazı kılan Müslümanları ibadet ederken katletti.

235 Müslüman oracıkta şehit edildi.

Bu tezgâhı planlayanlar da, bir taşla birkaç kuş vurdular.

Hem Müslüman kanı akıttılar, hem de Müslümanları cani gibi göstermiş oldular.

Oysa yaptıkları iş boşunadır.

Bu çabaları bir sonuç da vermeyecektir.

 

Peki, bize düşen ne?

İşte asıl cevap bulmamız gereken soru da budur.

Ya dünyanın büyüsüne kendimizi kaptırıp yoldan çıkıp hem dünyamızı hem ahiretimiz kaybedeceğiz.

Ya da silkinip kendimize geleceğiz.