,

Emir Vural


ÖZGÜR VE ÖZGÜN BİREYİN VE TOPLUMUN TEMELLERİ


Özgürlük ve özgünlük, bireyin de toplumunda temel belirleniş alanıdır.

Bireyde özgürlük nedir? Nerede başlar? Nerede biter? Toplumda özgürlük nedir?Nerede başlar? Nerede biter? Doğrusu bunlar bir köşe yazısı ile ifade edilecek ya da bir köşe yazısıyla anlaşılacak hafiflikte mevzuular değildir. Ama bireysel ve toplumsal bilincin inşası için bir başlangıç olabilir. Özgürlük, özgünlüğün inşa edicisidir. Özgürlük yoksa özgünlükte yoktur. Özgünlük kendinden öncekilerden beslenir fakat kendisidir ve bağımsızdır. Tüm özgünlükler özgürlükler içinde dünyaya gelmiştir. Yani özgürlük, özgünlüğün anasıdır. Toplumda değer çokluğunun özgünlüklerden oluştuğunu görebiliriz. Rekabet üstünlüğü, alanı da aktörü de tekleştirerek tekelleştirip, toplumu kısırlaştırır. Özgürlük ise bireye farklı alanlar açarak bireyi de toplumu da zenginleştirir. Özgürlük ve özgünlük, hayatta bir ihtimal daha olduğunu düşündürerek yenilenmeyi, sorumluluk almayı ve mücadele etmeyi zorunlu kılar. Özgürlüğün ve özgünlüğün gelişimi, minimum devlet maksimum adaletten geçer. Devlet ve iktidarı kutsamadan, hakikatin penceresinden, estetiğin eyleminden ve birlikte yaşamın mesuliyetinden bakışla ve uğraşla yok etmeye çalıştığımız tüm problemler kendiliğinden çözülür. Yani çoğu kez problemi çözmek için sarf edilen çaba sorunu büyüten eylem olmuştur. En güzel yaratılan varlık olan insanın güzelliklerinin açığa çıkması onun özgürlüğünün ve özgünlüğünün korunmasıyla mümkündür. Yani, yeni bir hayat paradigması inşa etmek zorundayız. Alarak, tutarak ve koruyarak varlığa ve değere ulaşmanın kültürümüzde karşılık gelmediğini, vererek, paylaşarak, yenileyerek ve özgürleştirerek ve özgün kılarak zenginliğe ve değere ulaşacağımızı bilerek yeni bir bize ait anlayış üretmeliyiz. Dayatılan anlayıştan, anlaşılan ve yaşanan anlayışla yeniden bir bakış üretmeliyiz. Devlet birey için vardır. İlk varlık sebebi de tarafların öncelikli ortak haklarını koruyarak zarara uğramalarını önlemektir. Bireylerden önce devletin tabi olduğu evrensel hukuk kuralları inşa edilmeden özgür bireyde özgün toplumda oluşmaz. Özgürleşen birey ve sivilleşen toplumla gelecek inşa olur. Toplum ve bireyde olanı sonuçları üzerinden değerlendirmekten vazgeçip sebepler üzerinden anlamaya yeniden başlamalıyız. İnsanınfıtratsal ilkelerine, yani güncel dille evrensel değerlere dönüş yapmadan, çatışmalardan, yoksulluktan ve yoksunluktan kurtulamaz. Tüm bunları bu mantık içinde yapmadan belki yoksulluktan kurtuluruz ama yoksunluktan kurtulamayız. Oysa insan olarak ve toplum olarak öncelikli kurtulmamız gereken şey yoksunluktur. Yoksunsak fakiriz, barışsızız, huzursuzuz, ahlaksızız, erdemsiziz ve özelde mutsuzuz. Kısaca, insan insanın kurdu olmaya devam edecek demektir. Emir VURAL